Köken bakımından Süryanice hatta Akatçaya bağlanabilen sözcük, Arapça “örttü, kararttı, sildi” anlamındaki kefere kökünden gelir.
Kefaret “suçunu örtme, suça/günaha karşılık bedel ödeme” anlamındadır.
Aynı kökten dilimizde bulunan pek çok sözcük vardır: küfür, kâfir, küffar, tekfir…
Arapçada, tohumu toprağın içine gizleyip örttüğü için çiftçilere “kâfir” dendiğini de ekleyelim.
Tarık Tufan bir eserinde şöyle diyor:
“Hayat neyse uzun yol odur. Uzun yol insanı terbiye eder, ıslah eder, günahına kefaret olur.”