Sözcük, Farsça “bin” anlamına gelen “hezar” ve Arapça “bilim, hüner, beceri” anlamındaki “fen” sözcüklerinin birleşiminden oluşmuştur. Bu birleşimden doğan hezarfen sözcüğü “bin çeşit hüneri olan, çok becerikli” anlamına gelir.
Hezarfen deyince akla Ahmed Çelebi gelir. Sultan IV. Murad devrinde yaşamış olan Çelebi, yüksek bilgisi ve Galata’dan Üsküdar’a gerçekleştirdiği uçma tasarısıyla halk tarafından “hezarfen” olarak anılmıştır.
Sözcüğe en erken, Evliya Çelebi Seyahatnâme’sinde “pek marifetli olan” anlamıyla rastlarız. Sözcüğün bilmenin yanı sıra eyleme geçirmek anlamı taşıdığını da ifade edelim.
Ziya Gökalp bir yazısında hezarfen cesaretini şöyle vurgular:
“Allâme, her şeyi bilen demektir; hezarfen her şeyi yapan demektir.”
Daha fazla sözcüğün öyküsüne ulaşmak için TIKLAYINIZ.
Gözlük dergisinin tüm ulaşmak için TIKLAYINIZ.
Mobil uygulamamızı indirmek için TIKLAYINIZ.