Türkçede ya- diye bir kök vardır ki adeta ışıklıdır. Birçok sözcüğün kökenidir. Öncelikle ya- fiili «parlamak, ışıldamak, ışık saçmak, aydınlanmak» gibi anlamlara gelir.
Birden parlayıp arkasından hemen sakinleşenlere saman alevi benzetmesi yapılır. Bu kökten yanmak, yangın, yanıcı, yakacak, yakı, yıldırım gibi kelimeler türerken kökteki parlamak anlamı çok belirgindir. Işık sözcüğünün ilk hâli yaşuktur, yine aynı kökten türemiştir.
Azerbaycan Türkçesinde duyduğumuz yahşi de buradan gelir. Göze hoş gelen, parlak olan yahşidir; iyidir. Gelgelelim daha ilginç örneklere…
Yıldız ve altın kelimelerinin de bu kökten türediğini düşünen bilim insanları vardır. Parlayan şey, göklerde ise yıldız olmuş; insanın kolunda, boynunda, kulağında ise altın olmuş.
Hüseyin Nihal Atsız’ın mükemmel bir şiirinden alıntı ile tamamlamak isterim:
Ruhun mu ateş yoksa o gözler mi alevden
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu…