Okumak Sözcüğü

dağ arabası

Sözcüğü en eski olarak Bilge Kağan’dan duyuyoruz. Bilge’nin kullanımına göre sözcük önceleri “çağırmak” anlamına geliyordu:

okıglı : çağrı

okınç : davet, davetiye

okıçı : Davetçi

Zamanla seslenmek anlamının yanında “yazılı olanı seslendirmek, yüksek sesle söylemek” anlamını kazandı. “Ezan okunuyor” cümlesinde müezzinin yazılı olanı okuması değil, seslendirmesi kastedilir. “Maval okumak, türkü okumak” kalıplarında da olduğu gibi.

“Okuyup üflemek, canına okumak” deyimlerinde ‘dua okumak’ anlamı kastedilir ancak bu yine yazılı olanı okumak manasında değildir.

Daha sonraları sözcük “anlamak, gizleneni çözmek” anlamıyla da zenginleşmiştir. Örneğin “Gözlerinden okunuyor” demek “Gözlerinden anlaşılıyor” anlamındadır.

Son olarak günümüzde “okumak”, temel anlamıyla yazılı olanı seslendirmek anlamına gelmektedir.

oku- kökünden türettiğimiz sözcükleri hatırlayarak sonlandıralım:

okur, okul, okunaklı, okutman