Semt pazarları, bir toplumun ahlak ve yaşayış maketidir.
Bir toplumun matematik seviyesi, siyasi ahlâkı, görgü anlayışı ve çok daha fazlası… Ben ısrarla sakin gezerim pazarı. Tek derdim alışveriş değildir. Memleketimden insan manzaraları görmek isterim. Kim ne konuşuyor bir süzerim. Satıcı tavırları, müşteri bakışları her şeyi ayan beyan gösterir çünkü.
2011 yılında Hal Yasasında yapılan değişikliğe göre pazarda satıcılar artık bağırmayacaktı. Geçen 9 yılda en az 20 farklı semt pazarına girmişimdir. Bağırmadan satış yapanı görmedim. Zaten… Telefonla konuşurken bağırmak, statta bağırmak, camdan cama bağırmak… Hülasa bağırmak bizim pek sevdiğimiz bir eylemdir. Bu yasa uygulanmıyor. Uygulanacak olsa bağıran pazarcıya ceza yazan zabıta da bağıracaktı. Bağırmak eylemi, bizim mevcudiyet nişanemizdir.
Hanım teyzenin ellerinde ağır poşetler… Bir yandan cebindeki parayı hesaplarken bir yandan beynine kazıdığı alacak listesini irdeler zihninden. Konserve yapmak zorunda hissettiği için 10 15 kilo kadar alacak. Hengame ki ne hengame!
– Ne kadar kilosu?
– 3.5 lira abla. Kaç kilo lazım?
– Fazla alacağım ben.
– 10 kilosunu 35’e yaparım abla.
Teyzem durdu düşündü. Gacır gacır geçen bir pazar arabası dikkatini dağıttı. Tekrar hesaba koyuldu. Ağlayan çocuğunu çekiştiren bir kadın çarpıverdi teyzeye bu kez. Hesap yapamayınca vazgeçer gibi oldu. Buradan almasa daha 5 10 dakika dolaşacaktı pazarda.
Son bir düşünme hamlesi yapmıştı ki pazarcı abi çabuk çabuk tartmaya başlamıştı bile. “Adam o kadar 35’e yaparım dediyse ucuza gelmiştir.” diye kendini ikna edip alışverişini yaptı.
Pi sayısı, öyle muazzam bir sayı ki dünyada yaşayan ve ölmüş ne kadar varlık varsa hepsini simgeleyecek kapasitededir. Lâkin, bizdeki herhangi bir semt pazarındaki bu matematiksel yaklaşımı açıklayabilecek bir sistemi yoktur!
Pazar, satış, alışveriş demişken… Pazarcı abilerimin kendi aralarındaki konuşmalara çok tanık oldum. Toptan, toptancı ve perakende bu işlerle uğraşan insanların çok sık kullandığı kelimeler. Toptan adı üzerinde. Peki ya perakende ne demektir?
Dilimize Farsçadan giren perakende sözcüğü günümüzde yalnızca ticaret terimi olarak kullanılıyor. TDK Büyük Türkçe Sözlük’te şöyle verilmiş:
“Malların teker teker veya birkaç parça durumunda azar azar satılmasına dayanan (satış biçimi), toptan karşıtı.”
Şimdi burada duralım. Perakende sözcüğünü daha önce bu anlamı dışında duydunuz mu? Bir daha düşünün. Bir türkü var benim memleketimden… Yine mi olmadı?
Erzincanlı Şerif’e (Hâfız Şerif Tanındı) kulak verelim:
Dert bende kara bende
Eylenmez yare bende
Yuvasız kuşlar gibi
Olmuşum perakende
Bir kez daha sizi memleketime götüreyim:
Dağılmışım perakende
Ben kendimi bilmez miyim
Gönüllerde perakende
Ben kendimi bilmez miyim
(Âşık Daimî)
Perakende sözcüğü türkülerimizde “perişan, harap, bitap” gibi anlamlarda kullanılıyor. Aklımızda bulunsun vesselam…
Daha fazla sözcük çözümlemesine ulaşmak için TIKLAYINIZ
Mobil uygulamamızı indirmek için TIKLAYINIZ.