SAKINMAK SÖZCÜĞÜ

dağ arabası

Eski Türkçe sakınmak sözcüğünün kökü sak‘tır. Sak; düşünce, düşünceli, duyarlı hatta endişeli anlamına gelir.

Sak sözcüğünden türetilen sakınmak; düşünmek, uyanık ve ihtiyatlı olmak, kaygılanmak anlamındadır.

Örneğin, Divan-i Lugati’t-Türk’te  “ol maŋa edgü sakındı” cümlesi ‘benim hakkımda iyilik düşündü’ demektir. Sözcük günümüzde bir şeyi yapmaktan çekinmek, uzak durmak anlamına evrilmiştir.

Esasında sözcük anlam değişmesine uğramıştır diyemeyiz çünkü temel anlamını içinde barındırmaktadır; öyle ki ancak üzerinde düşündüğümüz, önemsediğimiz konular hakkında sakınma davranışı gösterebiliriz.

Eski Türkçede sevinç sözcüğünün karşıtı sakınçtır. Sakınç ‘sakın-‘ eyleminden türemekle birlikte, endişe anlamına gelir.

Kutadgu Bilig ‘den bir öğütle tamamlayalım:

Sevinçin körü barsa âhır sakınç,

Sakınçın tirilse bolur kin sevinç.

[Sevincine dikkat edersen sonu endişedir.

Endişe ile geçen hayatın sonu da sevinçtir.]